kâkülünü gözlerinin üzerine indiren çocuk şubat, ne çok yaralamış bakışlarını üstelik böğürtlen çiziği dizlerin yeni hikayelere varmadan iğde çiçeğine derili mevsimler vereceğim sana. okşanmamış saçlarına akika hadi gülümse durma... saçlarını bir yandan bir yana deviren çocuk içeri gir birazdan yağmurları başlar bu şehrin... üşürsün. bilmem sen de yıldızları sayar mısın senin de mazin var mı sende durup durup ağlar mısın kırmızı
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"