Ana içeriğe atla

Kayıtlar

metin üstündağ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Şiir fesleğen çiçeği gibi

Şiir fesleğen çiçeği gibi. Geçerken eliniz değer, müthiş bir koku; genziniz bayram eder. Şiirin az okunması değil mesele, hayatımızdan iyice çekilmesi acı. Şiir sadece sözcüklerle yazılmaz. Bazen bir jest, bir mimik, bir ince marifet de şiir olabilir. Katır kutur bir hayat yaşıyoruz. Mizah ve şiir bu hayatı biraz inceltmeye çalışıyor. Metin Üstündağ

Yalnız

Yalnız, tek tabancadır. Her gördüğüne daan! Diye vurulur. Yalnızın esvapları, mutlu olduğu senelerin modasını yansıtır. Yalnızın toplu fotoğrafları bile vesikalıktır. Yalnız, çamaşırlarını gündüz leğende yıkar, gece olunca asar. Yalnızın ayakları, çorapları nefesi kokar. Bir yalnız, bir yalnıza ömür boyu kışt kışttır. Yalnızın elleri ceplerinde, cepleri hep derinde. Yalnızın dişleri, düşleri van gogh sarısı. Yalnız, misafir evlerde uyumaya bayılır. Yalnız, yankı vadisinden bağırsa: ooo. Kim osurdu. Bit osurdu. Olur. Yalnız hep tedir-girgindir. Yalnızın hayatını kalabalıklar yaşar. Yalnız ölünce nüfus eksilmez. İki kere yalnız, iki yalnız eder. Yalnızın ütülü tek pantolonu vardır. Onu da giymeye utanır. Yalnız konuşmasına hep biz diye başlar. Yalnız çarmıhını içinde taşır. Kimliğini kaybeder, kendini evde unutur. Yalnız yalnıza aşık olursa, yalnızlık toplamları belki bir çocuk yapar. Yalnızın içkisi fıçı biradır. Yalnıza sormuşlar: boynun neden eğri? Hüzün kireçlenmesin...

Bir Delinin Mal Beyanı

1- Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen 2- Gökyüzünde bir bulut 3- Bitlis’te beş minare 4- Bir yazlık biri kışlık iki platonik sevgili 5- Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı 6- Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü 7- Palandökende bir palan, iki döken 8- Kastamonu da üç kasto 9- Üç fay hattı 10- Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma 11- Dünyada mekan 12- Ahirette iman 13- Denizde kum 14- Uzayda yerçekimsizlik 15- Bir çuval gazoz kapağı 16- Bir kibrit kutusu sigara izmariti 17- Onsekiz saç biti 18- Biri İngilizce 6 adet küfür 19- Yirmi tane boş naylon poşet 20- Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht 21- Bir sürü saç sakal, kıl, tüy, yün 22- Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank 23- Bir ayakkabı çekeceği 24- Üç don lastiği 25- İki büyük taş kütlesi 26- Bir adet ağaç gölgesi 27- Üç kuş kanadı sesi 28- Bir sürü kedi köpek 29- Bir marmara denizi 30- Camına yaslanıp seyredilen iki piliç ...

Piramit

piramit tepesine evvela köleler çıkar şaşı bir peygambere hiç bir mürit in…anırdır bir körün peruk takması kadar feci kıyamet de herkese kendi gibi kopacak usta terziler mezurasız anlarlar gidip gelen trenlerle akarak en güzel gar lokantaları’nda içilir -bir şey var.. bir şey hep var- musalla taşı’na serçeler konar hurma ağaçları sögüt gölgesi arar pabuçlarım su çekiyor saçım sıfır numara ben bu hayatın yalancısıyım ayran içmedik lakin yine de ayrı düştük ömrümden bir daha geç yoksa cüce kalırım hayatmetre iki din açılıyor tevatür boz duru ziyade kirli tekerlek üzeri cam kenarı aşk çıldırmak da uzun zaman alıyor sesi insana benziyor diye konuşan kuş sayılır ya papağan hüzünlerin de patenti oluyor renkler bile yan yana gelmeye ürküyor gökkuşağı geceleri çıkıyor ya kalbim acıkır da çekerse seni meyvanın ekşimesi: küsmesi mi yoksa can çekişmesi mi yaraları saya soya seviniyorlar yara görününce yara’dır göründü kara yara -dağlar uçurumlarını dışarı asar- ...