III. aldığım lanetin uğruna yanan güneş söndü özür borçluyum sırattan geçerken incittiklerime borçluyum sırasını bozan her çocuğa ama işte ben! dünyaya selam durarak yürüdüm her adımda yutkundukça kalbi acıyan bir ben kaldım yine de üstüme kapanan hangi taş neyi örter sokaklar hangi gülüşümden mustarip, bilmem ama bilirdim uzun bir sayfada kara olmasam ah! yine de unutulmuyor alınmış bir ah IV. boynumdan öpenlerin selamıyla bitirdim sözümü oysa kimsenin sırrı yok herkes kendi ömrüne recâ avuç avuç gezer de bulamaz bir çıra böylece bir kez daha ördüm duvarımı bir kilit taşı tutuyor tüm sırrı, şimdi ağlasınlar kimsenin su kadar mes’eli yok : eğildim kuyuya, bir yudum dedim, herkes için dedi : kan doluyum, sırrını verdin çünkü bana keşke bir söz daha etseydin belki şiir olur yazılırdım sana ah! kalbim kir tuttukça kin döktüm tanrım öldür! Kemal Varol
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"