Bugün ne? Saat gecenin bir buçuğu… Bugün günlerden ne? Gözlerinden uyku akan bir taksinin içindeyim Geçip gidiyorum bütün hayatımı da seni de Başkent en pahalı örümceğini biriktiriyor, Unutkanlık, acı, acılar, acılarımız… Biliyorum sen kaldın, bir de hayatım kaldı geride Eğlencenin (bayağı bir şölendi) ilerlediğini, Bir karnaval tadıyla ilerlediğini, Bir adamın bir öykü anlattığını, bir türkü söylediğini, Bir kadının saat onda masadan kalkıp gittiğini, Merkez kaymakamını, rejisör yardımcısını, Medet’i ve sonunda içinde yirmi çocuk taşıyan bir minibüs gibi çarpıştığımızı. Senin başın dönüyor, benim bir ayağım basmıyor Nasıl oluyor, bütün bunlar nasıl oluyor ? Biliyorum tek bir güvercin onaylamayacak bunu, Tek bir sokak, tek bir tezgah, tek bir saniye. Eksikliğe mi alışmışım ne? Mutsuzluğa mı yoksa? Her şeyin ilk kez tam olmasını istiyorum da o mu olmuyor ? Neden kişi bir çiçek koparır gibi kaldırıyor da kadehini, Sonra kırgınlıkla vuruyor masaya elindeki sübyeyi ? ...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"