Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Metruk Şiir etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Metruk Şiir

Beyaz şehrin akşamından geceye doğru Her şeyden vazgeçmenin arifesinde Vazgeçilmişliğin ertesinde Bir pencerenin altında dikilip kaldığında Soğuk, hançer gibi sokulur bağrına. Uğultu sarar geceyi, toprak kımıldar; dal kımıldar, damar kımıldar… Beklersin, Pencereden bir hayal gibi gözüksün. Bir peri gibi görünüp kaybolsun perdelerde. Soğuk zannetsin. İçi titresin senin gibi. Üşürsün… Üşüdüğünden ateşin haberi yoktur… Vicdanı da yoktur aşkın… Kendinden başka yar kabul etmez Şehirden çıkamazsın, geceden de Ama bir kalpten çıkarılmışsındır, ansızın. Sus, diye başlıyor artık adın. İsimlerin bile yok. Hiç yaşanmamış gibi Bir varmış bir yokmuş gibi Her şey’in hiçbir şey’e eşdeğer Metruk bir han gibisin. İzaha lüzum kalmaz, musibet en iyi öğretmendir. Kendini bildirir, uyandırır uykusuz gecelerinden Ve bir gece gönül, tüm suretleri çıkarır hevesinden Asla rûcu eder. Sokağın bittiği yerde, gecenin bittiği yerde, Belki de ömrün bittiği yerde Bir mescit seni bekler...

Metruk Şiir

Beyaz şehrin akşamından geceye doğru Her şeyden vazgeçmenin arifesinde Vazgeçilmişliğin ertesinde Bir pencerenin altında dikilip kaldığında Soğuk, hançer gibi sokulur bağrına. Uğultu sarar geceyi, toprak kımıldar; dal kımıldar, damar kımıldar… Beklersin, Pencereden bir hayal gibi gözüksün. Bir peri gibi görünüp kaybolsun perdelerde. Soğuk zannetsin. İçi titresin senin gibi. Üşürsün… Üşüdüğünden ateşin haberi yoktur… Vicdanı da yoktur aşkın… Kendinden başka yar kabul etmez Şehirden çıkamazsın, geceden de Ama bir kalpten çıkarılmışsındır, ansızın. Sus, diye başlıyor artık adın. İsimlerin bile yok. Hiç yaşanmamış gibi Bir varmış bir yokmuş gibi Her şey’in hiçbir şey’e eşdeğer Metruk bir han gibisin. İzaha lüzum kalmaz, musibet en iyi öğretmendir. Kendini bildirir, uyandırır uykusuz gecelerinden Ve bir gece gönül, tüm suretleri çıkarır hevesinden Asla rûcu eder. Sokağın bittiği yerde, gecenin bittiği yerde, Belki de ömrün bittiği yerde Bir mescit seni bekler...

Metruk Şiir

Beyaz şehrin akşamından geceye doğru Her şeyden vazgeçmenin arifesinde Vazgeçilmişliğin ertesinde Bir pencerenin altında dikilip kaldığında Soğuk, hançer gibi sokulur bağrına. Uğultu sarar geceyi, toprak kımıldar; dal kımıldar, damar kımıldar… Beklersin, Pencereden bir hayal gibi gözüksün. Bir peri gibi görünüp kaybolsun perdelerde. Soğuk zannetsin. İçi titresin senin gibi. Üşürsün… Üşüdüğünden ateşin haberi yoktur… Vicdanı da yoktur aşkın… Kendinden başka yar kabul etmez Şehirden çıkamazsın, geceden de Ama bir kalpten çıkarılmışsındır, ansızın. Sus, diye başlıyor artık adın. İsimlerin bile yok. Hiç yaşanmamış gibi Bir varmış bir yokmuş gibi Her şey’in hiçbir şey’e eşdeğer Metruk bir han gibisin. İzaha lüzum kalmaz, musibet en iyi öğretmendir. Kendini bildirir, uyandırır uykusuz gecelerinden Ve bir gece gönül, tüm suretleri çıkarır hevesinden Asla rûcu eder. Sokağın bittiği yerde, gecenin bittiği yerde, Belki de ömrün bittiği yerde Bir mescit seni bekler...