(Deniz kıyısında bir odanın penceresi önünde iki adam oturmaktadır. Görünüşlerinden uzun zamandır birbirlerini görmemiş iki arkadaş oldukları anlaşılır. Biri denizciye benzemektedir. Öbürü,susanı ise, denizciye benzemez. Yavaş yavaş gece inmektedir, Sessiz, menekşe ve kızıllık içinde bir bahar akşamı. Dingin denizin üzerinde gemilerin bordaları, halatları,direkleri ve evler çizgi çizgi yansımaktadır. Başlangıçta sıradan ve biraz yorgun bir ses:) Burada pencerenin önünde oturuyorum; gelip geçene bakıyorum ve kendimi görüyorum onların gözlerinde. Eski çerçevesi içinde sessiz bir fotoğraf olarak düşünüyorum kendimi, evin dışına,batıya bakan duvara asılı, kendim ve .....pencerem. Bazan kendim de bakıyorum bu sevdalı, yorgun gözlü fotoğrafa, ağzını bir gölgenin gizlediği; batan güneşe ya da aya .....bakan çerçevenin camındaki düzgün parıltı tümüyle örtüyor .....yüzümü ve soluk, gümüş ya da pembe renkli dörtgen ışığın .....gerisinde iyice kayboluyorum gözden ve serbestç...