Ana içeriğe atla

Anılar Öptü Dudaklarımı

Güvercin Gerdanlığı Twitter Arşivi Ağustos - 2012

bu gece şairim
bu gece eylül
bir şey söyleyin
ezan bilen yok mu
yasin içinizde
bu gece şairim
bu gece eylül uçtan uca
M. Kapkıner

/bir resmin vardı koynumda
kısa bir süre
cinler çalmadan önce
and olsun
abdestsiz almadım elime
Murat Kapkıner

tükendi dad kelimelerim

artık dokunmasalar da ağlıyorum
Murat Kapkıner

seherler
adama namaz kıldıran ihtişamını yitirdi
artık ne gün batıyor ne kuşlar dönüyor
akşam ile yatsı arası
Murat Kapkıner

anne ban artık iyiyim
perhizim kaldırıldı
yüzlerim artık yamulmuyor
yüzümde bir şiirin tebessümü
Murat Kapkıner

Eylül gölgesi düşmüş güneşe
Ağlamak bir şey degil
Hançer sokuyorlar adamın sırtına
Murat Kapkıner

Sen de yoksun başucumda
Gözlerimi kim kapayacak?
Şinasi Özden

Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika
Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek
Cahit Sıtkı

Dar geçitlere sürülen sığırlar gibi,
Bir gün ister istemez,
Karşısında olacaksın kaçtıklarının.
Dua et, O gün henüz mahşer olmasın.
ACZ

İzin verirseniz, şuracıkta, kendi kendime düş görmek istiyorum. Nuri Pakdil

yarın senden beni soracaklar
kördüğüm toplardı de
Murat Kapkıner

beni ele veren gözlerim
ve sesimi
sonra konu eder
'aslında orda herşey var' dersin
Murat Kapkıner

Yarın senden beni soracaklar önce mektuplarımı göster Murat Kapkıner

Brezilya fındığı sadece Amazonda yetişiyor,üremesi için onun çiçeğinin taşınması işini sadece bir çeşit arı yapıyor,vazifesi o

yağmur da tekrarlar ama her damlası yenidir; kar da tekrar tekrar yağar, her tanesi bitanedir. her tekrar tekrar değildir. Senai Demirci

Sordum yeni doğmuş bir bebeğe:
-Boş zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?
-Annemin sütünü düşleyerek.
Süreyya Berfe

Her geçen yıl eşyasızlığa alıştırıyor
eşyasızlığı bana
Soğuyoruz günümüzün gözdelerinden
ısınıyoruz yalına, yalınlığa.
S. Berfe

"Baba aşkı, babama aşkım; O sadece aşkla ifade edeceğim kadar basit değil." 26 ağustos 2012

Ee! Ne duruyorsun, sev, sarıl, öp, kokla! Sana mani olan mı var? Tamam, annene de söylemeyiz canım, onu biliyoruz. Kıskanır.

Hatıralar üretiyorum telgraf tellerinden
Akşamüstleri fesleğenleri suluyorum
Bekle demiyorum kimseye, unutma demiyorum
Ahmet Telli

VEDA
Ne ay ışığı yürüyeceğim, 
Ne sessizlik aşk boyunca. 
İçimde çırpınan dalganın var ettiği kıyıda 
Gömdüm onu 
Aşkla. 
Bejan Matur

'Seni bir şiire düşündükçe' Güvercin Gerdanlığı: YALNIZ BİR OPERAahmetkytrk.blogspot.com/2012/08/yalniz…

Bir çift kumru, sokağın sessizliğinde sohbete dalmışlar. İmrendim...

"Haykıracak nefesim kalmasa bile..."

Allah Allah! Canım dondurmalı poaça çekti. Halbuki ne yemişligim ne de duymuşluğum var ?!

Kısacık bir an’dık: kuşların Boğaz’ı geçişi gibi rüzgârın tozları savuruşu gibi yaprağın toprağın yanağına değişi gibi sevdik... N.Yesilyurt

Bir yeri var ki, yatağımın Biraz sert, biraz çukur. Orada her şeyi unutuyorum. Turgut Uyar

Yağmurcuk ile Yasemin
 Yağan yağmurcuktu 
Varıp kulağına dedi yaseminin : 
"N'olursun hep yüreğinde tut..

anılar dudaklarımı öptü, dudaklarım sızladı
çok zaman sonra sen de öp beni desem,
öpüşlerimiz bizi yakacak kadar sıcak değil artık
P.O.

ah o sadekar ellerin bedenime yeniden dokunsa desem,/ ellerini bedenimde tutamayacak kadar titriyorum artık/ Pelin Onay


ağdalı sevdim seni ama yapışkan değil
sevmek çekip gitmekti gerektiğinde, bunu bildim
sadece şiirlerimde konuşabildim, bağıra...çağıra
P

nerede yanlış yaptığımı itiraf etmedi aşk
ilam kağıtları birikmiş bir sevda duluyum
şarkıların sakiliğini tek başıma yapıyorum,
P. Onay

şimdi gözlerinde yeniden kulaç atmak istiyorum desem,
mavilerinde yüzemeyecek kadar bitkinim artık/ Pelin Onay

fotoğraflarda kalacak kadar yabancı değildik o zaman
her şeyden önce dostumdun,
ıslak hüznümü bile varlığınla gülümsetebildiğim
P. Onay

dağınıklığını toparlarken odamın,
elimde kaldı bir kitabın içinden düşen fotoğrafın
göz göze geldik bir an
Pelin Onay

nakaratındayım anıların/ ... kaçırıp getireyim kendimi yanına bir an için desem,/ sana sarılamayacak kadar yorgunum artık/ Pelin Onay

sesi soluğu kesilmiş bir aşkın ortasından yürüyoruz
acılarımızı saramayacak kadar uzağız artık
Pelin Onay

Anılar Öptü Dudaklarımı Pelin Onay

Kalbimi bıraktım bir yanıbaşımda
Kanatlarımda hep böyle yalnız başıma
Son şiirimi de kaybettim.
Kalbim! Neden ben?
Didem Madak

Acıklı sözler kraliçesiyim ben
Yağmur bir daktilo kız kadar hızlı
Hızlı daha hızlı
Fazla vaktim kalmadı
Artık ifadem alınmalı.
D. Madak


Tenekeden bir aydınlıkla kestim
Hayatla ilgili bütün bağlarımı
Hazırım ben
Didem Madak

Salıver bizi, biri var ki
Bir gülüşünün verdiğini vermez sana
Yıllanmış bilgisi tüm okuduklarının
Ona bakalım ona.
Ezra Pound

Beni burdan alın, bu başın/ Şakaklarında zonklamalar/ Timurlenk ordusunun/ Nal sesleri var/ Güvercin Gerdanlığı:ahmetkytrk.blogspot.com/2012/08/sairin…

Oysa/ nefesimi tutup
dirilene kadar öpebilirdim seni.
Mustafa Aksoy

Bıraksalar Marmara’yı içerdim. O gece saç telin kadar inceydi halatları boğaz köprüsünün ve ben ışık hızıyla öldüm hep gözlerinin içine MA

İntihar, rakı sofrasında bir garnitürdür sevgilim. Taş plakta Zeki Müren cızır/diyordu o gece ” gözlerinin içine başka hayal girmesin… ” MA

O gece
Kız Kulesi karaya vurdu
bilir misin İstanbul
kaç ayrılığa neden oldu bu?
Mustafa Aksoy

Gözlerin marmaradan daha derindi sevgilim
ve ben sarhoş bir şamandıra sallantısıydım
Mustafa Aksoy

Oysa
rakı içebilirdik delirene kadar hep birlikte sen,
ben,
kız kulesi.
Mustafa Aksoy

” Marmara’ya rakı dökün atlamadan önce.
Hem balıklar hep mi meze olacak? ” 
Mustafa Aksoy


Çok eski zamanlardan geldim
Bu benim bir ağaç kadar yalnızlığım
Bir başıma kalmışlığım
Kalın bir hüzün
Ahmet Ada

Seni görüyorum yine İstanbul
Gözlerimle kucaklar gibi uzaktan
Ziya Osman Saba

bir aralık kapıdan gülümser
anneannemin tül kalbi.
Halim Yazıcı

yalnızlık, gözler açık, sırtüstü uzanıp, yanan yüreğinin zorlu atışlarını dinlemektir./ Güvercin Gerdanlığı: Yalnızlıkahmetkytrk.blogspot.com/2012/07/yalnzl…

Kız babası olmak bazen kafanı çevirmeyi, görmemeyi, duymamayı gerektiriyor. Bazen de bildiğini belli etmeyi.

Kızımın ilk kazandığı para ile nargile ısmarlaması keyifli :) keyifli de, bir de güzel kızımı kesen gençlerin verdiği keyifsizlik olmasa :(

daha bugün Güneşime; 'mutsuzluğum ile Allah'tan uzaklaşmam arasında oran var.O'ndan uzaklaştıkça mutsuzluğum artıyor' dedim.Tevafuk

Şimdi o kucakta yatmıyorum belki, ama onun o koltukta oturuyor olması beni ısıtmaya yetiyor.

Kızım sen hiç annenin bacakları arasında uyudun mu?Sabahın serinliğinde, bedeniyle ısındın mı? Ne sıcaktır ana kucağı bilsen.40 yıl unutulmaz

Uyumak istiyorum,sadece uykusu geldigi icin uyuyan bir bebek gibi;mutluluk icin karnının tok,altının kuru olmasının yeterli olduğu bir bebek

-Muzaffer kenara çek…ağlayacağım galiba… Şahan Çoker

"üstüm başım sen içinde" 

soyuldu her bir yanım günlere yapışmaktan, hâlâ sütten kesilmedi bu yara. Ali Ayçil

- Günahtır. - 'O sözün sende nereye karşılık geldiğini bilemezsin...Bazen sen bile bilemezsin.' demişti ya, işte aynen böyle bir şey...

“Ben sizin yalan ve hilelerinizle başedemedim bu bana dert oldu, ama ben de sizin önünüzde eğilmedim bu da size dert olsun." Seyit Rıza

"...Çingeneyi itti. İpi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağı ile tekme vurdu, infazını gerçekleştirdi."

Evladı Kerbelayıh. Bi hatayıh. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir. Seyit Rıza

Ewladê Kerbelayme/ Bêxetayme/ Aybo, zulmo, cinayeto./ Seyid Rıza

Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar.
Tarih öncesi köpekler havlıyordu.
Cemal Süreya


Bizi kamyona doldurdular.
Tüfekli iki erin nezaretinde.
Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular.
Cemal Süreya


"Bir kalemin ucuyla, damlar mı bir kağıda?
Sen kal yine aklımda...
Hep hatırladığım, hep sevdiğim gibi.../"

"Gülüşün takılınca aklıma,
öylece kalıyorum...
Ne bir satır, ne bir harf
Seni yazmak böyle zor işte,
Huzur nasıl anlatılır ki?"

"Kalemi her elime aldığımda,
Gelip gözlerimin önüne perde oluyorsun...
Gözlerini yazmak istiyorum, olmuyor,"

Kim biriktirdi senden başka resmini acının. Refik Durbaş

"Adam aşık olduğu kadını unutmak için içiyordu, kadın içen adamı unutmak için aşık oluyordu." Mario Goloboff

Uzaklaştıktan az sonra benden,
Bir gezgin onu elde etti,
Sessizce, görünmeden:: Ah, bu inkâr edilemezdi.
William Blake

Anlattım aşkımı, anlattım aşkımı
Anlattım ona tüm yüreğimdekileri;
Titreyerek dehşetli korkularla,buz gibi
Ah! yanımdan ayrıldı: 
W.Blake

Asla uğraşma aşkını anlatmaya,
Aşk varolur yalnızca dile gelmeden;
Nasıl hareket ederse soylu rüzgâr
Sessizce, görünmeden
William Blake


Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin.
Melih Cevdet Anday







Bu blogdaki popüler yayınlar

Der(le)diğim Kiraz Şiirleri

Ah, kiraz çiçekleri Keşke sizin gibi Düşebilseydim. Masaoka Shiki Kiraz devşirmeye gitmiştin hani Çilek kokuyorsun vakte yabani Unutma sana bergüzarım var İntizarım yoktur, inkisarım var. Bahaettin Karakoç Bir yolcunun Kiraz çiçeklerini döken rüzgarında, Dönüp baktım arkama. * Ne büyük bir suç, Kiraz çiçekleriyle kendinden geçmiyor, Kyoto’nun bayanları. * Bir yaprağı Eğleniyor uzakta, Dökülen kiraz çiçeğinin. * Dökülen kiraz çiçeklerini, Durdurmanın bir anlamı Yok ki. * Dağ kirazı, Anılarım var Eski bir dosta rastlamış gibi. * Kiraz çiçeği işte, Kolumun üstüne Telaşla dökülen de. Takahama Kyoshi kiraz bahçelerinden geliyordum yakamda hınzır çocukların gülümsemeleri seni sevmekten geliyordum bir çeşit yalansızından sevda cümleleri tren yolculuklarında kiraz bahçelerinin resmi geçitleri Betül Dünder büyümek kiraz bahçelerinden kaçmakmış ya ben ne anlamıştım Betül Dünder İtiyorum onu, iti...

Bercestelerim

Ağlamak   Anne Aşk Ayrılık Baba Babalar ve Oğullar Bellek Cahit Zarifoğlu Cemal Süreya Çay Çocuk/luk 1 Çocuk/luk 2 Çocuk/luk 3 Çocuk/luk 4 Çocuk/luk 5 Çocuk/luk 6 Dargınlık/Küslük Elif   Ev Fihrist Gam Gitmek Gelincik Gülüş Güneş Güvercin Hande Hatırla/mak Hüsrev Hatemi Hüzün İbrahim Tenekeci İhtiyarlık İmam-ı Şafiî İntihar İskele İstanbul Kader Kar Kalp 1 Kalp 2 Kalp 3 Kalp 4 Kalp 5 Kenan Çağan Kiraz Kulbe-i Ahzân Kuş Mahmud Derviş Mezar Mum ile Pervane Müntehirler Ölüm Pencere 1 Pencere 2 Rakı Sandal Seçtiklerim 1 Seçtiklerim 2 Sigara 1 Sigara 2 Sonbahar Suskunluk ...

Bir Sabah Sevgiyle Uyandır Beni

Acımın alnından öperek uyandır bir sabah beni dışarıda güneşi ve baharı yağarken yağmur. Yüreğimde bir müzikle uyandır beni tüy parmaklarını ağrıyan yerlerimde gezdir. Saçlarımdan zamanı geçirerek uyandır bir sabah. Sen günün şiiri ol, ben şarkını besteleyeyim. Sen narin bir nar fidanı gibi salın rüzgarda ben yanında yaralı bir dize gibi durayım. Aşk ve Şiirle barışan bir dünyaya uyandır bir sabah beni. Fikret Demirağ

Ölmüş Bir Dosta Açık Mektup...

Sevgili Cem, Gecenin bir saatinde, ansızın düştü içime bu satırları sana gazetedeki köşemde yazmak. Hem zaten senin de gazeteci olduğunu düşündüm, hem de şöyle dedim kendime: "Mademki kimi zaman, bir kültür ve uygarlık konusudur diye, dostluk üzerine yazıyorsun, neden bir kez de sapına kadar yaşanmış bir dostluğu yazmayasın! Bir zamanlar çok ender bulunur bir uygarlık adası oluşturduğunuzdan niye söz etmeyesin?" Ve üstelik bunu yapmanın tam zamanı da. Çünkü hiç hazır olmadığım bir yaza girmek üzereyim ve çünkü geçen kışın soğuklarında, şimdi senin rüzgârlı bir tepesinde uyuduğun bu kentteki son sevdiklerim, beni, sevdiğim için öldürdüler! Evet, sevgili Cem, sen ve baban Şeref Serdengeçti, ölümünüzden bu yana geçen yıllar boyunca hep daha güçlenen bir sevgiyle süzülüp bana geri geldiniz. Ben de, zaman ve geçmiş kavramlarının ne kadar acizleşebileceğini ilk kez sizlerin zaman-ötesi sevgileriniz le anladım. Erken ölümün, ilişkimizi bitiremedi. Tıpkı babanla da hiçbir zaman bi...

Sevginin Ardından

Sevginin ardından yürüyen uyku Sevişmeyi değil, seni bütünler Yüzünün ülkesi sınır tanımaz Bırakır geceyi o ince keder Bütün tarihini sırtına vurup Denizi üç günde geçen serçenin Bir seher vaktinde soluk soluğa Tünediği dalda şenlik gibisin Ülkü Tamer

Ayrılık Provaları

I.  olmadım!  dağların sabrına sığındığımdan beri olduğum yok artık benim. bulamadım, taş neden yüzünü döndü bana ne söyleyecekti eğilip baktığım su rüzgâra kapılmış sağrısı o atın bana ne dileyecekti? âh ki durmadım dünyada soluklanmak için.  koyun koyuna uyuduğumuz tepedeki çimenlikten beri çok vaadiyle dünyanın çok gözler gelip geçti canımdan ama olmadım!  hepsi birdi sevgilim nasılsa sonunda hepsi birdi.    II.   filizkıran fırtınasıydı hayatım! iyi hatırla! kimin yüzüyle gelmiştin bana bir begonvil, bir serçe, bir sabah ıslığı kimin yüzüyle hayatım? ayrıldığımızda kimdik şimdi hangi gövdenin içindeyiz küçük bir çıngırak çalarken sabahları.. bağışla! bazı zamanlar unutuyorum yola uzun bakmayı. bazı şarkılardan geçmeyi örneğin: famous blue raincoat, zu were, in your room ya da o kemanlar  bir filmden arta kalan o yara. nerede battı kadırgam ben bile hatırlamı...

Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim

xx. Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim Şöyle diyebilirim: ''Yıldızlı bir alemdir gece, Ve o mavi kümeler titreşir uzaklarda.'' Bir şarkı tutturmuş dolanır gökte gece rüzgarı. Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim. Sevdim onu ben, severmiş o da beni meğer. Böyle gecelerdeydi, sardım onu kollarımın arasında. Öptüm, kim bilir kaç kere, altında sonsuz göğün. Sevdi beni o, meğer ben de sevmişim onu. Yürek bu, nasıl dayansın o iri, durgun gözlere. Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim. Düşünüp benim olmadığını. Hissedip yitirdiğimi. Kulak vermek engin geceye, daha da engin o gidince. Ardından bir dize düşer gönle, çimende çiğ misali. Ne gelir elden sevdam onu tutmaya yetmediyse. Yıldızlı bir alemdir gece, yoktur yanımda o sevgili. İşte hepsi bu. şarkı söylüyor biri uzaktan uzağa. Yitirişimle onu ruhum da yitirdi neşesini. Gözlerim arar onu peşinden yetişsin diye. Bu yürek arar, ama yoktur artık o sevgili. Aynı gecedir ağartan aynı saç...

Abbas Kiyarustemi ile Şiir, Sinema ve Müzik

Şiir, Sinema ve Müzik -Sanırım bu kitapların bir kısmı da çeviriydi?  Evet, çok sayıda kitap çevrilmişti. Veya örneğin tefrika eserler. -Dergilerde yayımlananlar mı? Evet, dergilerde çıkıyordu ve çocukların vaktini alıyordu. - Mesela otuz seneden fazla yayımlanan Hândenihâ dergisinde 1940-1941'den 1979 Devriminden birkaç sene sonrasına kadar.   Bize iyi bir kitap tavsiye edebilecek düzgün bir insan bulmak için aşırı şanslı olmalıydık. -Hangi dönemde? Lise döneminde Lisenin ilk yıllarında. -Muhtemelen bunun bir sebebi da, kitapların basım ve yayımındaki eksikliklerdi. Sonuçta basım ve yayım endüstrisi o dönem çok gelişmemişti ve bu nedenle kitaplar olması gerektiği gibi ulaşılır değildi. Tabiatıyla. Evet. Mesela lisedeyken okuduğum veya arkadaşlarla elden ele gezdirdiğimiz bazı kitaplar vardı. - Yani değis tokuş ediyordunuz? Evet, daha ziyade kitap değiş tokuş etmek söz konusuydu. Kitap satın almanın yaygın olduğunu hiç hatırlamıyorum. - Okuduğunuz lisede kütüphane yok muydu? D...

Şiir her okumada farklı gösterir kendisini

Şiirin, ağırlıklı olarak elitlerin etkinlik alanında bulunduğu Batı dünyasının aksine hayli uzun dizeleri ezberlemiş okuma yazma bilmeyen İranlılar vardır. İran, şairlerin mezarlarının süslendiği, televizyon kanallarında ezbere okunan şiirlerden başka bir şeyin gösterilmediği bir ülkedir. Büyükannem ne zaman bir şeyden şikâyet etmek istese veya bir şeye beslediği sevgiden bahsetse bunu şiir yoluyla yapardı. İran’ın nispeten sıradan insanları beraberlerinde hayat felsefelerini de taşırlar, bu da şiirdir. İş film yapmaya geldiğinde, teknik noksanlarımızı telafi edecek bir hazinedir bu.  Bir defasında, İran sanatının temelinin şiir olup olmadığını sormuşlardı bana. Ben de bütün sanatların temelinin şiir olduğunu söyledim. Sanat, açığa çıkarmadır, yeni bilgilerin yorumlanmasıdır. Gerçek şiir de benzer şekilde, bizi yüceltir. Her şeyi alaşağı eder ve bizim müzmin, alışılmış ve mekanik rutinlerimizden kaçmamıza yardım eder; bu da keşfe ve ilerlemeye giden ilk adımdır. Aksi durumda, insa...

Abbas Kiyarüstemi ile Sinema Dersleri

Size öğretecek hiçbir şeyim yok. Aslına bakarsanız, buna benzer toplantılarda üstlendiğim vazifeyi katiyen öğretmenlik olarak değerlendirmiyorum çünkü bu kelimeden hazzetmiyorum. Kendilerini genç yönetmenlerle konuşurken bulan bazı insanlar itaat edilmesi gereken belli başlı “kurallar"ın var olduğu hususunda diretirler. Ancak sinema belirli bir metodolojiye ya da fikirler dizisine bağlı değildir. Yönetmenlik, diğer pek çok şeyin öğretildiği yöntemle öğretilemez, bu yüzden bu haftanın tartışmasız öğretiler bütünü olarak ele alınmaması gerektiğini söylüyorum. Belli bir yaşa gelmiş olmama rağmen (burada bulunanların hepsinden yaşlıyım) asla tavsiyelerde bulunan ya da insanlara işlerini ne şekilde yapmaları gerektiğini söyleyen birisi olmadım. Vazifem, yalnızca fikir vermek ve pek çok yöntemin arasında olan ve bugüne kadar da gelişmeye devam eden kendi yöntemlerim hakkında konuşmak. Daha önce bunun gibi pek çok atölye çalışması gerçekleştirdim ve her birinden bir şeyler öğrendim. Böyl...